2 Nisan 2017 Pazar

APTAL İVAN




Dünya edebiyatına çok önemli eserler kazandırmış, zengin ve soylu bir ailenin yetim çocuğu: Tolstoy. Okuduğumuz çoğu kitabında toplum sorunlarından bahsetmiştir, bunları gerçekçi bir dille anlatabiliyor olmasını da mal varlığını köylülere dağıtıp onlar gibi yaşamaya başlamasına bağlayabiliriz.
   Tolstoy yapıtlarında çok kez İvan ismini kullanmıştır buradan Rus toplumunda çok kez kullanılan bir isim olduğundan İvan isminin tercihi Tolstoy öykülerinde kendimizi bulmamızı sağlıyor çünkü İvan içimizden biri.

Aptal İvan öyküsünde Tolstoy kapitalizmi ve ticareti eleştirmektedir. Öncelikle köylü yaşamındaki saf özü anlatmış daha sonra şeytanın oyunlarına düşmenin şehrin hırslarının getirisi olduğunu bunun yanında yokluk içerisindeki kalabalığın sıkıntılarını dile getiriyor. Örneğin şeytan figürleri kardeşlerin arasını bozmak için “Önce ellerinde ne var ne yoksa hepsini alacağız. Nasılsa bir araya geldiklerinde kendiliğinden kavgaya tutuşacaklardır.”diyorlar. Hepsi bu tuzağa düşerken bir tek İvan düşmüyor onlara Tanrı’dan af dilemelerini söylüyor, İvan şeytanın bile Tanrı’dan af dileyebileceğini düşünüyor. Tolstoy eserlerinde Tanrı dışında kurtuluşun bulunmayacağını anlatmaya çalışıyor, hatta bir eserinde “Yaşamak, Tanrı’yı tanımak demektir; çünkü Tanrı, hayattır.”diyor. “Sanat Nedir?” adlı eserinde de sanatın izleyiciyle yaratıcı arasında ruhsal bir iletişim sağlaması gerektiğini, büyük sanatın da dinsel sanat yani okura ya da izleyiciye insan ve Tanrı sevgisini aşılayan sanat olduğunu öne sürmüştür. Aptal İvan eserinde de din, iman, ahlak aşılayıcı, doğruluk üzerine kurulu hayatları övüyor çünkü insanların ahlakını bozan sanata düşman bir adam. Tolstoy eserde çok fazla betimlemelere yer vermiyor çünkü onun asıl ilgilendiği insanların iç dünyası.
   İvan aptal olmasına karşın içindeki saf ve temizlik neticesinde elindekilerden olmuyor, aksine zenginlikleri artıyor. Öyküde destansı bir anlatım hâkim. Olağanüstü varlıklara (İvan ve halkının özellikleri, şeytanın insan ile konuşması gibi) öyküde oldukça fazla yer veriliyor. Tolstoy süslü cümlelere çok fazla yer vermiyor eserinde, aksine halktan cümlelerle, atasözleriyle eserlerini yazıyor. “İğne nereye giderse iplik de oraya gider.”diyor padişahın kızı, halkı ise savaşarak ölmektense evde oturup ölümü beklemeyi yeğliyor padişahın aptal kızı İvan’nın sözünden öteye çıkmıyor, halk ona danışıyor çünkü gerçek sevgi ve bağlılık bunu gerektirir. 

   Tolstoy bize aptalların nasıl yaşadığını değil emek verilerek her şeyin üstesinden gelinebileceğini anlatıyor çünkü “Sofraya yalnızca eli nasırlı olanlar oturabilir; ötekilerse artıkları yer.”  








*İNSAN NE İLE YAŞAR- TOLSTOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder